NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
15 - (1965) وحدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
ليث. ح وحدثنا
محمد بن رمح.
أخبرنا الليث
عن يزيد بن
أبي حبيب، عن
أبي الخير، عن
عقبة بن عامر؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم أعطاه
غنما يقسمها
على أصحابه
ضحايا. فبقي
عتود. فذكره
لرسول الله
صلى الله عليه
وسلم. فقال: (ضح
به أنت).
قال قتيبة:
على صحابته.
[ش
(عتود) قال أهل
اللغة: العتود
من أولاد
المعز خاصة،
وهو ما رعى
وقوى. قال
الجوهري
وغيره: هو ما
بلغ سنة وجمعه
أعتدة وعدان،
بتثقيل
الدال، والأصل
عتدان].
{15}
Bize Kuteybe b. Saîd
rivayet etti. (Dediki): Bize Leys rivayet etti. H.
Bize Muhammed b. Rumh da
riyâyet etti. (Dediki): Bize Leys, Yezîd b. Ebî Habib'den, o da Ebu'l-Hayr'dan,
o da Ukbe b. Âmir'den naklen haber verdi ki,
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) ashabına kurbanlık olarak dağıtmak üzere ona koyun vermiş. (O
da dağıtmış da) Bir oğlak kalmış. Bunu Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'e söyleyince:
«Onu sen kurban et!»
buyurmuşlar.
Kuteybe hadîsteki ashab
yerine sahabesi, dedi.
16 - (1965) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا يزيد بن
هارون عن هشام
الدستوائي،
عن يحيى بن
أبي كثير، عن
بعجة الجهني،
عن عقبة بن
عامر الجهني.
قال:
قسم
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فينا
ضحايا، فأصابني
بني جذع. فقلت:
يا رسول الله!
إنه أصابني
بنى جذع. فقال:
(ضح به).
{16}
Bize Ebû Bekİr b. Ebî
Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Yezid b. Harun, Hişam Destevâî'den, o da
Yahya b. Ebî Kesîr'den, o da Ba'cete'l-Cühenî'den, o da Ukbe b. Âmir
El-Cüheni'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş:
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) bizim aramızda kurbanları taksim etti de bana bir kuzu düştü.
Ben :
— Yâ Resûlallah! Bana
bir kuzu düştü, dedim. «Onu kurban et!» buyurdular.
(1965) - وحدثني
عبدالله بن
عبدالرحمن
الدارمي. حدثنا
يحيى (يعني
ابن حسان).
أخبرنا
معاوية (وهو
ابن سلام).
حدثني يحيى بن
أبي كثير.
أخبرني بعجة
بن عبدالله؛
أن عقبة بن
عامر الجهني
أخبره؛
أن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم قسم
ضحايا بين أصحابه.
بمثل معناه.
{…}
Abdullah b. Abdirrahmân
Ed-Dârimî de rivayet etti. (Dediki); Bize Yahya (yâni İbni Hassan) rivayet
etti. (Dediki): Bize Muâviye —ki bu zat İbni Sellâm'dır— haber verdi. (Dediki):
Bana Yahya b. Ebî Kesîr rivayet etti. (Dediki): Bana Ba'ce b. Abdillah haber
verdi. Ona da Ukbe b. Âmîr El-Cühenî haber vermiş ki,
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) ashab arasında kurbanlar dağıtmış. Ravi yukarki hadis
mânâsında rivayet etmiştir.
İzah:
Müsinne: Yıllanmış
mânâsına gelir ki, bundan koyun ve keçinin bir yaşını, sığırın iki yaşını,
devenin beş yaşını bitirmiş olanları kastedilir. Hadîs-i şerifte sarahaten
müsinne zikrediîdiğine göre koyundan başka hiç bir hayvanın yaşını doldurmamış
yavrusundan kurban olmaz. Koyunun sürüden ayrılmayacak derecede irileşmiş
yavrusundan ise yaşını doldurmadan da kurban olabilir. Bu hususta yaşlısının
bulunup bulunmaması hükmen müsavidir. İbni Ömer (Radiyallahu anh) ile Zührî'den
rivayet edildiğine göre daha yaşlısı varken yaşını doldurmayan kuzudan kurban
olmaz. Hadîs-i şerîf onların lehine delil ise de cumhur ulema onu îstihbab
mânâsına almışlardır. Yâni yıllanmış hayvan kesmek müstehabdır. Böylesi
bulunmazsa o zaman kuzu da kesilebilir. Yoksa hadîste kuzunun hiç bir surette
kurban edilemiyeceğine dair bir sarahat yoktur. Ulemâ kurbanın yalnız koyun,
keçi, sığır, manda ve deveden caiz olacağına ittifak etmişlerdir. İbnü
Münzir'in rivayetine göre Hasen b. Salih vahşî sığırın yedi kişi için, geyiğin
bir kişi için kurban edilebileceğine kail olmuştur. Vahşî sığır hakkında
Davud-u Zahirî’nin mezhebi de budur.
Kuzudan kurban
olabilmek için en az altı ayını doldurmuş olması icabeder.
Cumhura göre kurban
için en mu'teber hayvan devedir. Ondan sonra sığır, daha sonra koyun ve keçi
gelir. İmam Malik'e göre koyun hepsinden efdaldır. Çünkü eti bütün etlerden
makbuldür. Cumhurun hücceti deve ile sığırın yedi kişi için kurban
edilebilmesi, koyununsa yalnız bir kişiye yetmesidir. Bu deve ile sığırın
üstünlüğüne delildir.
Ulema kurbanlığın
semizletiimesi müstehab olup olmadığında ihtilâf etmişlerdir. Cumhura göre
beslenip semizletilmesi müstehabdır. Bu babda «Sahîh-i Buhârî»'de Hz. Ebû
Ümame'den bir hadîs rivayet edilmiştir. Mezkûr hadîste :
«Biz kurbanlıkları
semizletîrdik.» denilmektedir. Kâdi İyâd bazı Mâlikiler'in bunu kerih
gördüklerini söylemiştir. Malikiler bunu yahudilere benzememek için kerih görmüşlerse
de Nevevî: «Bu kavil batıldır» demektedir.
Atûd: Hassaten keçi
yavrusu olup, otlayacak derecede büyümüş olanıdır. Oğlaktan kurban kesmek Ebû
Bürde, Ukbe b. Âmir ve Zeyd b. Hâlid gibi birkaç sahâbiye mahsus olmak üzere tecviz
edilmiş, onlardan başkasına cevaz verilmemiştir.